Bilirkişinin Nitelikleri
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275 ila 266’ncı hükümleri bilirkişiye (evlivukuf) ilişkin hususları kapsamaktadır. Buna göre bilirkişide aranması gereken özellikler kısaca aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
• Elhiyet sahibi olma,
• Tarafsız olma,
• Özen gösterme,
• Dürüst olma.
Ceza Kanunumuz açısından değerlendirildiğinde bilirkişilerin vereceği görüş ve oyları, bir kişinin özgürlüğünün sınırlanmasına sebebiyet verebileceğinden, yukarıda yer alan unsurların önemi daha da artmaktadır. Zira, hakim önündeki davada kendi genel ve hukuki bilgisi ile çözümleyemeyeceği konularda, o konuda uzmanlığı “tescil” edilmiş olan bir kişiyi bilirkişi olarak atayacak ve onun vermiş olduğu rapor yardımı ile davayı çözümleme yoluna gidecektir
TCK’nun 276’ncı maddesinde
“Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık
MADDE 276. – (1) Yargı mercileri veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapmak veya yemin altında tanık dinlemek yetkisine sahip bulunan kişi veya kurul tarafından görevlendirilen bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalâada bulunması hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada belirtilen kişi veya kurullar tarafından görevlendirilen tercümanın ifade veya belgeleri gerçeğe aykırı olarak tercüme etmesi hâlinde, birinci fıkra hükmü uygulanır.”
hükmü ile de gerçeğe aykırı bilirkişilik olması durumda uygulanacak cezai müeyyide düzenlenmiştir.
Bilirkişi, raporunu siyasi düşüncelerden arınmış olarak, tarafsız, bağımsız, tarafların telkin ve görüşlerinden uzak objektif bir şekilde hazırlamak zorundadır. Tarafsızlık ilkesinin en önemli unsurlarından birisi, bilirkişinin davanın taraflarından birisi ile akrabalık veya menfaat ilişkisinin olup olmadığı hususudur.
Diğer önemli husus ise bilirkişinin görevlendirildiği konuda çalışmalarını büyük bir titizlik ve özen içerisinde yapması gerekliliğidir. Bilimsel yöntemlere uygun olarak ilgili tüm delillerin dikkatle incelenmesi suretiyle ve ilgili bilgi ve belgeler incelenerek oluşturulacak rapor veya görüş hakimin doğru karara ulaşması açısından büyük önemi haizdir. Bilirkişilik kurumunun en çok eleştiri aldığı konulardan biri de oluşturulan raporların ve yapılan incelemelerin yetersizliği, özensizliği ve bilimsel analizlerden uzak kaldığıdır. Adalete güvenin sağlanması açısından bilirkişilerin gerekli özeni göstermeleri gerekmektedir.